20 Aralık 2012 Perşembe

hikaye


Kenan'ı uzun uzun düşünceler bekliyordu şimdi. 2 yıldır sürdürülmüş bir AŞK vardı ortada ya evlilikle tamamlanacaktı ya ayrılıkla. Ailesine Beyza'nın başörtülü olmadığını söylemek kolay olmayacaktı. Hele bir de Namaz kılmadığını bilseler hayatta gitmezlerdi kapılarına. Bir çıkış yolu lazımdı , bunalmıştı..

Mutfağa gitti ve bir fincan kahve aldı. Saat 03: 20 civarındaydı. Tam zamanı diye düşündük...onuşmanın. Cesaretini topladı ve hızlıca indi merdivenleri. Tam tahmin ettiği gibi annesi Fatma Hanım seccadesini sermiş Rabbi ile meşguldü. Televizyonun karşısındaki koltuğa oturdu ve bir müddet bekledi Kenan. Annesinin selam verişiyle birlikte kalbi bedenini delecekmişcesine hızlı atmaya başladı.. Derin bir nefes ile birlikte :

-Anne biraz konuşabilir miyiz ?
+Elbette oğlum. Çıkar bakalım dilinin altındaki baklayı.
-Biliyorsun anne yaşım 25 Sende diyorsun evlen , evlen diye. Nasıl denir bilmiyorum.
+Anladım , anladım kızarmandan. Kim bakalım bu kız tanıyor muyuz ?
-Yok anne tanımazsınız , bizim okuldan. Yalnız şöyle bir mevzu var ; Kapalı değil.
+Ne , ne , neee !
-Anne hemen sinirlenme. Kalbi gerçekten temiz. Sadece yaşadığı çevrede aşkı öğretmemişler..
+Olmaaaz. İmkansız ! Hemen o kızı bırak , baban sakın duymasın.
-Ne yani konuşmayacak mısın , tanışmayacak mısın ? Senin bu tutumun yüzünden Ayet'lerden soğumasından korkmuyor musun ? Annee , böyle yaparak birşey kazanamazsın , kazanamayız.
+Sen bizim sülalemizde başı açık birini gördün mü ? Ne der teyzenler , halanlar düşünmüyor musun ?
-Anneeeeeee. Yeter ya yeter. Hep o ne der bu ne der diyerek yaşayamayız !
+Bağırma baban uyanacak şimdi.
-Ben gidiyorum yatmaya. Babama söylersin sen , haftaya gideriz istemeye.

Offf.. Herşey neden böyle ki. 'ALLAHım bir çıkar yol göster. Biliyorum , Harama düşüşlerim yüzünden bu imtihan. Biliyorum suçum çok. Üzgünüm.. Başka Günahlara düşürme , onu bana Helal eyle. Sana yakışacak güzellikte olsun benim gelinim'

2 sene sonra..

-Hayatım bugün pazar gezmeye gidelim mi lütfeeeen. Çok bunaldım ben. Tek başımayım evde sensiz zaten bütün gün.
+Oyy , oyyy kıyamam ben bitaneme. Hazırlan hadi.
-Aşkım.
+söyle canım benim.
-Şeyy.. Anneni arasana belki bugün görüşmek ister bizimle.
+Olmuyor Beyza , olmuyor işte. Görüşmek istemiyor hala.
-Herşey benim yüzümden. Böyle olsun istememiştim ki..
+Düzelecek aramız git , hazırlan ve mutlu olarak geri dön.

Yatak odasına girdi Beyza. Aynanın karşısına geçti , saçlarını taradı bir güzel. Dikkatlice izledi kendisini. Evet dedi evet tam vakti.. Dün alışveriş yaparken aldığı eşarbı çıkardı çekmeceden , gözleri doldu. Nefsine çok ağır geldi başına takmak ama bunu yapmalıydı. Mecbur hissediyordu kendini artık. Kenan'ın gizlice ettiği dualar ,kulaklarında çınlıyordu. Onun üzülmesine dayanamıyordu. Derin derin nefes aldı , yüzünde acı bir tebessüm vardı. Huzurlu gibi davranmak zorundaydı.

+Hayatım hadiiiii..
-Geldim aşkım geldim , sen ayakkabılarını giymeye başla.
+Ooooo güzelim hep böyle yapıyorsun ya ben içeriye gidip tv izleyim biraz. Aa aa aaaaşkımmmm inanmıyorum sana.

Ağlamaya başladı Beyza. Mutluluktan olduğunu zannediyordu Kenan , sıkı sıkı sarıldı yarine.. Fatma Hanımın istediği olmuştu , barışma vakti gelmişti. Çalınan kapı , uzatılan bir el. elhamdüLİLLAH dedi Kenan , herşey yoluna giriyor artık. Hasret vuslatla sona eriyordu , gülücükler yükseliyordu gökyüzüne. Annesinin evinde , kendi odasında eşiyle kalmak çok mutlu etmişti Kenan'ı. Odanın her köşesini anlattı uzun uzun.. İlk seninle konuştuğumuzda telefonda buradaydım , ilk senin için burada ağladım , ilk mesajı burda yazdım , ilk duamı burada ettim..

Gece'nin en zifiri anında bir çığlık yükseldi semaya. Korkuyla salona koştu herkes. Fatma hanım seccadenin başında , gözlerinde yaş hıçkıra hıçkıra ağlıyor.

-Anneeee. Annee ! İç su suyu kendine gel , ne oldu ?
Beyza sararmıştı , titriyordu birazda.. Kısık bir sesle :
+Sizde değil mi ?
-Affet kızım beni , affet..
+ALLAH hepimizi affetsin..
Kenan şaşkın ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. İlk defa Beyza ve Annesi böylesine yakındılar , ilk defa böyle sevgi dolu bakıyordular..

Bilmedikleri şuydu : Fatma hanım Namaz kılarken uyuyakalmış ve Beyzanın kendisinden çekindiği için örtüyü taktığını görmüştü. Bu yüzden hz Muhammed /sav ona cemalini göstermiyordu. ALLAH istese yeryüzündeki her canlı örtüye bürünürdü. Asıl mesele AŞK'tı , Hakka hakkıyla bağlılıktı.. Beyza'da yüreğinin kırgınlığına dermanı ashablarla buluyordu. Kimse ona tebliğde bulunmamıştı. Evet suçluydu , araştırmamıştı ama kimse de ona bildiklerini anlatmamıştı. Taaa ki hz Fatıma'dan dinleyene kadar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder