5 Nisan 2012 Perşembe

‎EVLİYANIN VEFATINA DAYANAMAYAN İNCİR AĞACI


‎"EVLİYANIN VEFATINA DAYANAMAYAN İNCİR AĞACI"

Muhammed Raşit Hazretleri (k.s) vefat etmeden sekiz-on ay kadar önceydi. Sevenlerinin akşamları bir araya gelip sohbet ettikleri çay ocağı vardı. Bir akşam içlerinden biri, çay ocağının bahçesinde meyve vermeyen incir ağacını göstererek, "Arkadaşlar, şu incir ağacına aşı yapalım da meyve versin" dedi. 
Ertesi gün aşılı bir incir ağacından alınan yedi kalem getirildi. Her bir kalem, Muhammed Raşit Hazretleri (k.s) ve halifelerinin adına atfen aşılandı. Haftalar ilerledikçe Muhammed Raşit (k.s) ve kardeşi Abdulbaki Hazretleri (k.s) için dikilen aşılar, diğerlerinden çok daha fazla büyüyüp serpilmeye başladı.

Takvimler 1993 yılının Ekim ayının 22'sini gösteriyordu. Sabah on sularında aniden çıkan şiddetli bir rüzgar, ortalığı birbirine kattı. Rüzgar kesildikten sonra çay ocağından dışarı çıkanlar, incir ağacında sadece Muhammed Raşit Hazretleri (k.s) için aşıladıkları kalemin kırıldığını gördüler.

Bazıları nemlenen gözlerini siliyorlardı ki, çay ocağının telefonu çaldı. Telefondaki ses Muhammed Raşit Hazretlerinin (k.s) ahirete göçtüğünü söylüyordu.

Adeta Allah dostunun varlığıyla sürur bulup yeşeren o körpe fidan, Sâdatın ahirete göçmesiyle, "Artık bende yaşayamam" dercesine Sâdata mutabaat ederek kendisini o rüzgara teslim etmişti. :'((

[-Aşk-ı Gavs-]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder