Ashabdan Ebu Derda

Ashabdan Ebu Derda, çok varlıklı müslümanlardan biriydi. Bir keresinde bütün varını ve yoğunu fakir fukaraya ve muhtaç kimselere dağıtmıştı. Öyle bir duruma gelmişti ki, giyecek olarak evde sadece bir tane elbise kalmıştı.

Onu da hanımı ile nöbetleşe giyiyorlardı. Ebu Derda dışarı gideceği zaman o giyiyor, eşide hücrede zikre dalıyor, eşi dışarı çıkacağı ve namaz kılacağı zaman da o giyiyor ve kocası hücrede zikre dalıyordu.

Bu sıralarda Ebu Derda, bazı zaman sabah namazlarına yetişememeğe başladı.

Çünkü, sabahleyin o bir gömleği önce hanımı giyerek namaza duruyor, bu sırada Ebu Derda hücrede zikre oturuyor, hanımı namazı kıldıktan sonra da Ebu Derda giyerek namaza gidiyor, hanımı da, hücrede ( çilehane de ) zikir yapıyordu.

İşte bu nedenle Ebu Derda camiye geç kalıyor, çoğu kez cemaatla namaza yetişemiyordu. Diğer sahabiler, Ebu Derda’nın bu durumuna üzülüyorlardı. En sonunda meseleyi Peygamberimiz ( s.a.v ) Efendimize bildirdiler. Peygamber efendimiz, Ebu Derda’nın halini gayet iyi biliyor ve anlıyordu. Kendisine dedi ki :

- Ey Ebu Derda, ben senin halini çok iyi bilirim. Fakat senin durumunu yakından bilmeyen müslüman kardeşlerin, sabah namazlarına geç geldiğin için senin hakkında su-i zan yaparak günaha girebilirler.

Çünkü belki de içlerinde senin durumunun iç yüzünü bilmeyenler vardır.

Ebu Derda, Peygamber Efendimize cevaben dedi ki :

- Ya Resulallah, ben bu halimin bilinmesini istemezdim. Fakat madem ki siz emir buyurdunuz anlatayım.Ve, içinde bulunduğu durumu aynen anlattı.

Bunun üzerine kendisine şefkatle bakan Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular :

- Ey Ebu Derda, senin için ALLAH ‘a niyazda bulunayım. Hemen sana kısa zamanda yine bir çok mal ve mülk versin, sende bu durumdan kurtulursun.

Ancak, Ebu Derda buna razı olmadı, Nasıl olsa, çalıştıktan sonra ALLAH’ ın helalinden kendisine mutlaka vereceğine inanıyordu. Bu arada bütün düşüncesi de yeni kazanacağı mal, mülk ve serveti de yine ALLAH yolunda fakirlere dağıtmaktı…